Gazeteler

Köşe Yazıları

 

YALÇIN DOĞAN / HÜRİYET

 

KARŞIYAKA 1. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında:

“Sanık polis Oral Emre Atar, aracın arkasından aracı durdurmak amacıyla düz ve doğrusal bir atışla bir el daha ateş ettiği...

Sanığın tabancasının istemi dışında ateş almasının söz konusu olmadığı kabul edilmiştir.”

 

 

25 Kasım 2007’de arkadaşlarıyla eğlence programından eve dönerken, polisin “dur” ihtarını duymayan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Baran Tursun, polis tarafından öldürülüyor. Olay doğal olarak mahkemeye yansıyor.

 

Ya sonra neler oluyor?

Mahkemede sanık polis Atar ifadesinde:

“Öldürme ve yaralama kastım yoktu, elimdeki silah kurulu iken, yere düşme esnasında gayri iradi biçimde ateş almıştır, Baran Tursun’a isabet etmiş olabilir.”

Bir anlamda itiraf, ama silah gayri iradi ateş almış.

Polisin avukatı da, savunmayı benzer sözcüklerle yapıyor.

ADLİ TIP ÇÜRÜTTÜ

Adli Tıp durumu inceliyor. İstanbul ve İzmir Adli Tıp Kurumu raporları sanık polis ile avukatının savunmasını çürütüyor:

“Atış durumunun, araç sürücüsünün tam arkasından, başının hizasından yere paralel ve direkt ateş sonucu olabileceği...

Sanığın düştüğü sırada tabancasının istemi dışında ateş almasının söz konusu olmadığı kabul edilmiştir.”

Demek ki, silah tesadüfen ya da yere düşerken ateş almış değil.

20 yaşındaki üniversite öğrencisi o polisin tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybediyor. Cezası ne? Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı:

“Taksirle adam öldürmek suçundan iki yıl bir ay hapis.”

Taksirle, yani kastı olmadığı halde, kusurun ölüme yol açması hali.

Baran Tursun’un babası Mehmet Tursun iki yıllık cezayı az buluyor, “20 yaşında oğlum öldürüldü ve bu kadar ceza aldı” diye isyan ediyor.

Baba Tursun haklı.

HANGİ YARGI

Son zamanlarda gün geçmiyor ki, yargı ile ilgili bir eleştiri çıkmasın. Yargının içindekiler de, dışındakiler de, rahatsız.

Hele de, Yüksek Hakim ve Savcılar Kurulu’nun (HSYK) yeni yargıç ve savcılarla ilgili ataması, tam bir siyasal skandala dönüşüyor.

Yargıya ilişkin eleştiriler genel. Yargı bağımsızlığına gölge düştüğü, yargının siyasallaştığı filan.

Öyle büyük laflarla gerek yok. Siz, yirmi yaşındaki oğlunu polisin kurşunlarıyla kaybeden Mehmet Tursun’un yerinde olsanız, sanık polis iki yıl ceza alsa, hangi yargıdan söz edersiniz? İsyan etmez misiniz? Baba Tursun gibi, sizce adalet tecelli etti mi, diye feryat etmez misiniz?

 

Ankara’da yüksek yargı organları ile ülkeyi yöneten siyasetçiler birbirine laf yetiştirmekle yarışıyor. Bin türlü siyasal manevra nedeniyle HSYK atamaları gündemin ilk sırasına oturuyor.

Ama, vicdanlara oturan bu mahkeme kararları. Halk, adaleti bu kararlarla tartıyor. Adalet, onlar için, bu kararların kendisi.

Onlar, adaleti başka yerde aramıyor, kendi hayatlarında görmek ve yaşamak istiyor.

 

Hüriyet Gazetesinden Alıntılanmıştır.

 

 

Yazının Kaynağı için Tıklayınız

TELEVİZYON